Yves Saint Laurent “Bir tek siyah yoktur, siyahlar vardır” derken;
siyahın gücüne ve egemenliğine gönderme yapıyordu.
Peki, siz siyaha
bakarken ne görüyorsunuz? Sadece bir renk mi? Siyah çok daha fazlasını
vadediyor, çok daha fazla anlam içeriyor. Asırlardır bitmeyen bir
tutkunun hikayesini okumaya hazırlanın!
Paris Moda Haftası’nda Marc Jacobs’ın Louis Vuitton için hazırladığı son
koleksiyonunu görmeye gelenler, siyahın büyüsüne kapılmıştı. Sadece
siyah rengin ve şeffafın hakim olduğu defilede ayrıca markanın baş
tasarımcısının yıllardır dekor olarak kullandığı çeşme, merdiven ve
atlıkarınca, otel koridorları gibi ögelere tekrar yer vermesi, geçmişe
nostaljik gönderme yapıyordu. Marc Jacobs, Louis Vuitton’a siyahın
ihtişamıyla veda ederken bir dönemin de sona erdiğini hatırlatıyordu
bize. Evet, siyah yıllardır hüznün, vedanın, sonların, ölümün ve yasın
rengi olmasının yanında; moda sahnesinde de önemli rol oynadı ve halen
de oynamaya devam ediyor. Siyah, çağrıştırdığı olumsuz anlamların yanı
sıra din adamları, hükümdarlar ve devlet görevlileri tarafından
taşındığı için otoritenin de sembolüydü. Zaman içinde şıklığın ve
zarafetin rengine dönüştü.
2010 yılında Flaman şehri Anvers’deki Moda Müzesi MoMu’da gerçekleşen
“Black: Masters of Black in Fashion” adlı serginin küratörlüğünü
üstlenen Karen Van Godtsenhoven, “Siyah, şıklığın, modernliğin,
kanaatkarlığın, entelektüelliğin, yasın ve şehvetin rengidir” diye
anlatıyordu. O her zaman vazgeçilmezi oynadı, dünden bugüne hayatımızın
her anında, her yerinde...
Siyah, geçmişte sosyal bir statüydü. 16’ncı yüzyılda kumaşları siyaha
boyamak çok pahalı olduğu için o dönemde sadece zengin kesimin bu
renkteki kıyafetleri giyebildiğini biliyoruz. Dolayısıyla siyahı, sosyal
statü sembolü ve ekonomik gücün göstergesi olarak okuyabiliriz. Öyle
ki, Venedikli güçlü senyörlerle Flaman asilzadeler kendilerine özel
siyah elbiseler diktirir, tamamen elitist tavırla siyah giyerek toplumun
geri kalanından sıyrılma arzularını açıkça dile getirirlerdi. Güç ve
otoritelerinin sembolü olarak siyahtan vazgeçmeyen hükümdar ve krallar
da, siyah gücün yaygınlaşmasında önemli rol oynadı. Siyah rengin
Ortaçağ’dan bu yana erkek giyimindeki yerini inceleyen “Siyah Giyen
Adamlar” kitabında John Harvey, 1556’dan 1598 yılına kadar İspanya’yı
yöneten V. Charles’ın oğlu II. Philip’in sürekli siyah giydiğini yazar.
Harvey, engizisyon mahkemelerini himaye eden, cinayetler işleten bu
zalim hükümdarın, taşıdığı siyah renkle kötülüğü ve iktidarı
simgelediğini vurgular.
Etiketler: haber, kadın ve moda, stil, trend